20 Aralık 2011 Salı
Kitap Kulübü #1: Hastasıyım Bu Oyunun
17 Aralık 2011 Cumartesi
Euroleague Hafta #9
10 Aralık 2011 Cumartesi
Euroleague Hafta #8
5 Aralık 2011 Pazartesi
BIG things are coming from the NBA!
Not: Özellikle Shaq'ın olduğu video harika.
NBA resmi tanıtım videosu
Celtics'in Yerel Tanıtım Videosu
Knicks'in Yerel Tanıtım Videosu
3 Aralık 2011 Cumartesi
En Değerli Free Agent Oyuncular Listesi
1.Nene (C)
Denver'ın geçen sene Carmelo takasının ardından elinde kalan en değerli parça Brezilyalı Nene'ydi tartışmasız. Ancak Denver'ın gittikçe iddiasızlaşması ve Nene'nin Denver yönetimine karşı olan tepkisi Denver'da kalma ihtimalini oldukça düşürdü. Birçok takımın ilgi alanında yer alan yıldız uzun dönemli ve bol sıfırlı bir kontrat öneren her takıma imza atabilir. Tabii ki Denver'ın da hala bir ihtimal olduğunu söylemek yanlış olmaz.
2.Marc Gasol (C)
İspanyol yıldız Memphis'in geçen seneki yükselişinin temel parçalarından. Özellikle San Antonio ve Oklahoma serilerinde sergilediği performansla takım için önemini ortaya koydu. Gasol büyük ihtimalle Memphis'in kontratını kabul edip, alıştığı ortamda kalmayı tercih edecektir. Zaten şartlı FA olduğu için Memphis gelen teklifleri büyük ihtimalle karşılar.
3.Arron Afflalo (SG)
Her takımın ihtiyacı olan tipte bir oyuncu arıyorsak bu senenin FA'ları arasında seçeceğimiz isim Arron Afflalo. Zaten şu ana kadar GM'ler tarafından en çok menajeri aranan oyuncu olduğu konusunda dedikodular yayılmış durumda. Ancak Afflalo'nun şartlı FA olduğunu ve iplerin Denver'ın elinde olduğunu söylemek lazım. Büyük ihtimalle gelen teklifler Denver tarafından karşılanacaktır.

Son bir seneyi sakat olarak geçiren David West'in durumu akıllarda soru işareti yaratıyor. Ancak FA piyasasının oldukça zayıf olması sakatlığına rağmen bu listede 4. sırada yer almasını sağladı. Chris Paul'ün sene sonunda ayrılıp, New York Knicks'e geçeceği dedikoduları bu kadar yoğunken tahminen New Orleans'la kontrat yenilemeyecektir. Olası yüksek rakamlı kontratlara açık bir oyuncu olduğunu söylemek lazım. Ama geçirdiği sakatlığına rağmen o tarz bir kontrat alabilir mi? Şüpheli.
5.Tyson Chandler (C)
Geçen sene alınan şampiyonluk yüzüğünün ardından, Dallas'ın kaybetmek istemeyeceği en önemli parçalardan biri oldu Chandler. Cuban uzun süre sonunda bulduğu en yetenekli pivotu kaybetmek istemeyecektir. Hatırlatmak lazım Chandler'ı kaybederlerse arkasında Haywood var ve eminim Dallas'ta kimse Haywood'u ilk beşte görmek istemiyor.
6.Glen Davis (C)
Boston uzun rotasyonunda fazla oyuncunun kalmadığını düşünürsek, Glen Davis bu noktada Boston için altın değerinde bir oyuncu. Zaman zaman ne kadar önemli katkılar yapabildiği bilinen, şampiyonluk tecrübesi olan bir oyuncuya Boston haricinde bir çok takım talip olabilir. Ancak Davis'in Boston'a olan bağı biliniyor ve büyük ihtimalle Boston'la yeni bir kontrat imzalayacaktır.
Detroit'in şampiyonluk yaşadığı zamandan beri kadrosunda kalan tek oyuncu Prince. O dönemdeki takımda uzun kolarıyla defansiv yapının önemli bir parçasıydı. Hala da öyle. İyi bir savunmacı arayan ve ceza şutlarını kullanmaktan çekinmeyen bir kısa forvete ihtiyacı olan her takımla iyi bir kontrat imzalayabilir. Detroit'te kalma ihtimali çok düşük.
8.Thaddeus Young (SF)
76ers'ın geçen sene sergilediği oyun herkes tarafından takdir edilmişti. Geçen seneki takımda benchten gelen ve önemli katkı veren Young şartlı FA durumunda. Ne tür bir teklif gelirse gelsin 76ers o teklifi karşılar. Young yapılanma sürecindeki takımın önemli oyuncularından.

Atlanta'nın ne kadar vurdum duymaz ve sorumsuz bir kadroya sahip olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Crawford da aynen takıma yakışır bir durumda. Bu tarz sorumsuz bir oyuncu olmasına rağmen iyi rakamlar teklif edecek takımlar olacaktır, ama şampiyonluk adaylarından birinin kontrat teklif etmesi süpriz olur.
Sacramento'nun yapılanma sürecinde olduğu biliniyor. Bu durumdayken Dalembert'a kontrat teklifi yapmaları uzak ihtimal. Potansiyelini hiçbir zaman sergileyememiş bu oyuncuya, piyasadaki uzun oyuncu yokluğunda o bölgede sıkıntı yaşayan takımlar talip olacaktır elbette.
11.Shannon Brown (G)
Brown da potansiyeli bir türlü parkeye yansıtamamış oyunculardan. Lakers taraftarını onun için beklentisi büyüktü. Ancak vasat bir yedekten öteye geçemedi. Ona yeni bir şans vermek isteyen takımlar olabilir. Ama Lakers ondan hala tam anlamıyla vazgeçmiş değil.
12.Caron Butler (SF)
Butler sakatlıktan çekmiş oyunculardan. Piyasada şu an çok daha değerli bir konumda olabilecekken sakatlıklar bu durumun önüne geçti. Tahminen çoğu takım bu riski düşünüp yüksek rakamlı kontratlar önermeyecektir. Ama şampiyonluk adayları dahil her takım için iyi bir yedek olacağından kimsenin şüphesi yok.
2 Aralık 2011 Cuma
Euroleague Hafta #7
Tam anlamıyla süpriz diyebileceğemiz bir galibiyet yaşanmayan haftada, bu tanıma en yakın galibiyet; Zalgiris'in iç sahada Unicaja'yı mağlup etmesiydi sanırım. Kaunas deplasmanının zor bir deplasman olması ve Unicaja'nın performansının dikey düşüşte olduğunu düşününce, bu galibiyete süpriz demek de yanlış olur hatta.
Sene başından beri maçların denk gittiği, skorların birbirine son derece yakın olduğu A Grubu'nda; Fenerbahçe Ülker ve Cantu haftanın karlı çıkan takımları oldu. FBÜ, geçen seneyi anımsatan bir performans gösterdiği maçta, iç sahada Olympiacos'u 16 sayı farkla yenmeyi başardı. Sene başından beri formsuz olan Ukic'in iyi oyununa Jerrells'ın skorer oyunu da eklenince, iki guardından da verim alan Fenerbahçe sayı averajıyla da olsa liderliğe yükselerek Top 16 için büyük aşama kaydetti. Geçen hafta kısa süre alan Preldzic'in bu hafta da kısa süre sahada kalması ve sorumluluklarının azaltılmış olması bu haftanın takım stratejisi adına en göze batan değişikliği olarak göründü.

NBA yıldızlarına önemli görevlerde yer veren takımların çok sayıda olduğu C Grubu'nda, bu haftanın ilerisi için bir dönüm noktası olması beklenebilir. Real Madrid, Maccabi Tel-Aviv ve Milano yerleri doldurması zor olan önemli yıldızlarını kaybediyor. Özellikle Madrid, Fernandez ve Ibaka'yı ileride çok arar gibi görünmekte.
Galatasaray Medical Park'ın yer aldığı D Grubu'nda sıralama üç aşağı beş yukarı belli gibi. Sadece Siena ve Kazan arasında bir ikincilik mücadelesinden söz edilebilir sanırım. Bu iki takımdan Siena'nın Kaukenas'ın sakatlığı ardından yaşadığı ve tahminen ileride yaşamaya devam edeceği düşüş bu yarışta Kazan'ı öne çıkarabilir. Rus ekibi geçen hafta Siena deplasmanında aldığı galibiyetin ardından bu hafta Galatasaray Medical Park'ı rahat geçti. Zaza'nın son maçına çıktığı Galatasaray, bu mağlubiyetle düşük olan ilk üç şansını büyük oranda kaybetti. Dördüncülük şansları büyük olsa da tam olarak kesin değil. İç sahada son hafta oynayacakları Olimpija maçı o konuda belirleyici maç olacak. Ama onun öncesinde iç sahadaki Siena veya deplasmandaki Barcelona maçlarından alacakları bir galibiyet, o maçın final maçı havasından çıkması için önemli bir galibiyet olur.
Şu an grup lideri durumundaki Fenerbahçe Ülker, haftaya Batum'suz Nancy deplasmanında boy gösterecek. Sarı Kanaryaları kanadı kırık bir rakip karşısında, kazanılması halinde Top 16 için büyük avantaj sağlar. Grubun diğer önemli maçında Caja Laboral, Atina'da Olympiacos karşısına çıkıyor. Spanoulis Fenerbahçe maçına kadar son 3-4 haftada çok etkiliydi. Kritik maçta takımı adına sorumluluk alması beklenebilir. Gelecek haftanın belki de önem derecesi en yüksek maçı Madrid'de. NBA yıldızlarını kaybeden iki takım Maccabi Tel-Aviv ve Real Madrid karşılaşacak. Bu maçı da Ntvspor'un yayınlayacağını da eklemek lazım.
30 Kasım 2011 Çarşamba
Kenan Sipahi
Yetenekli guard şu ana kadar çıktığı 6 maçta 3,5 sayı ve 4 asist ortalaması tutturdu. Asist ortalamasının BBL'de en iyi 12. ortalama olduğunu söylemek lazım. 16 yaşında bu tarz bir istatistiğe ulaşması gelecek için büyük umut veriyor kuşkusuz. Zaten üstün saha görüşü ve pozisyonuna göre sahip olduğu fiziksel avantajı, senelerdir gerek ulusal gerekse uluslararası otoriteler tarafından öne çıkarılan yetenek olmasında etkili oldu. Özellikle geçen yaz U18 Avrupa Şampiyonasında, yaşından büyüklere karşı oynadığı oyunla büyük takdir topladığını da eklemek gerek. Kerem Tunçeri'nin ardından hala üst kalite bir oyun kurucu bulamamış olan Türkiye'nin, Kenan'ın gelişimini bu hızla sürdürmesi şartıyla gelecekte guard problemi yaşamayacağını söylemek yanlış olmaz. Özellikle Enes Kanter'le birlikte yapabileceklerini düşününce kupa hayalleri görülmeye başlıyor ansızın.
29 Kasım 2011 Salı
Kaan Kural Ve Orkun Çolakoğlu
Dinlemek isteyenler için linkler;
1.bölüm: http://soundcloud.com/orkunco/podcast1
2.bölüm: http://soundcloud.com/orkunco/podcast2-1
http://soundcloud.com/user3818648/podcast2-2
http://soundcloud.com/orkunco/podcast2-3
Haftalar sonra gelen bir ekleme: Eğer bütün kayıtlara bir yerden ulaşalım ve yeni kayıtları anında dinleyelim diyorsanız;
http://potacast.blogspot.com/
27 Kasım 2011 Pazar
Bir Dönemin Ardından
Öteki yandan anlaşma haberinin gelmesine sevinenler kadar üzülenler de var şüphesiz. Çünkü sonuçta NBA’den Avrupa piyasasına akan yıldızlar bu kararla birlikte Amerika’nın yolunu tutacaklardır. Bu durum takımlarında NBA yıldızlarına yer veren koçların stratejilerini elbette sekteye uğratacak. Euroleague cephesinden bakarsak; Real Madrid, Maccabi Tel-Aviv, Nancy, Milano gibi takımların kilit rollerde yer alan oyuncularını kaybetmesinin ardından ne yapacakları büyük soru işareti. BBL yönünden incelersek ise; Beşiktaş sanırım sadece Türkiye’de değil, tüm takımlar içinde en büyük kayba uğrayan takım. Oysa Deron Williams transferi ve ardından gelen Lamar Odom transferleri seyirciyi epey heyecanlandırmıştı. Ancak kararın ardından Odom’ın oynayamadan kontratının iptal olacak olması ve Williams’ın geri dönmesi seyircinin ateşini söndürebilir. Şok kararın ardından takım şu an bir B planına sahip değilmiş gibi duruyor ve acilen bu durum kotarılamazsa, geçen sezondaki haline hatta daha gerisine gidebilir şu anın formda Beşiktaş’ı.
Mehmet Okur’un, Utah’a dönecek olmasıyla kilit roldeki bir yıldızını kaybedecek bir diğer takım da Türk Telekom. Şu ana kadar Kambala-Okur ikilisi iyi iş yapmıştı. Pota altı starlarından birini kaybedecek olan Telekom, Okur’u epey arayacaktır.
Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray Medical Park ise kadrolarında NBA yıldızları bulundurmalarına karşın, gidenlerin yerlerini doldurmaya müsait kadrolara sahipler. Sanırım onların görece daha az vahim bir durumda olduklarını söylemek yanlış olmaz.
Sezonun 26 Aralık günü başlayacak olması elbette herkesi heyecanlandırıyor. Ama bu bir aylık süreç hiç kolay geçmeyecektir. Sanırım o güne kadar Euroleague ve NCAA maçları bir nebze daha hafifletir heyecanı. O günün gelmesi ardından ise uykusuz geceler başlar…
25 Kasım 2011 Cuma
Euroleague Hafta #6
Euroleague’in bu seneki en kaotik grubu şüphesiz A Grubu. Bu grupta yer alan Fenerbahçe Ülker, Caja Laboral karşısında uzun süreyle iyi götürdüğü maçı, uzatmada normal süredeki performansında sürdürememesinden ötürü 5 sayı farkla yitirdi. Böylece Caja Laboral iki maçta da yendiği FB Ülker’e karşı büyük avantaj yakalamasının yanı sıra, gruptaki liderliğini de sürdürmüş oldu. Bu sene şu ana kadarki maçlarda istikrarlı bir şekilde dış şut performansı yakalayan Teletovic’i büyük oranda durduran Fenerbahçe Ülker’in, bu maçı kaybetmesindeki en önemli sebepler; Ukic’in takımı iyi yönetememesi, Gist’in yetersiz kalması ve Preldzic’in oyuna bir türlü girememesi olarak gözüküyor. Özellikle Gist savunmada sürekli aksadı ve San Emeterio yüksek bir performansla takımını galibiyete taşıdı. Zaten belirtmek gerek ki, Fernando San Emeterio bu maçtaki performansıyla haftanın MVP’si oldu. Gruptaki diğer maçlarda Olympiacos ve Nancy kendi sahalarında galibiyete ulaşınca grupta bir anda 4 tane 3 galibiyet-3 mağlubiyete sahip takım var oldu. Grup sonuncusu Bilbao Basket’in 2 galibiyet-4 mağlubiyetle bu takımları yakından takip ettiğini ve hala tur atlama şansının kaybolmadığını düşününce, A Grubu’nun seyir zevki yüksek maçlara gebe olduğunu söylemek pek yanlış olmaz.
Süper yıldızı Andrei Kirilenko’nun burnunun kırılması sebebiyle iki hafta liderinden yoksun kalacak olan CSKA Moskova, bu hafta Zalgiris Kaunas'ı yendi. Bu sonuçla Rus ekibi 6’da 6 yaparak B Grubu’nda liderliğini sürdürdü ve Top 16’ya kalmayı garantilemiş oldu. Grubun üst sıraları yakından ilgilendiren, önem derecesi hayli yüksek maçında –ki Euroleague Magazine’e göre haftanın maçı- Unicaja epik bir son bölüm performansına karşı duramayarak Panathinaikos’a yenildi. Maçın son 11 saniyesinde 2 tane üçlük isabeti bulan Dimitris Diamantidis şüphesiz maçın adamıydı.
C Grubu’nda yer alan Anadolu Efes, iki maçlık mağlubiyet serisine Partizan karşısında son verdi. Sezonun açılış maçında Belgrad’da mağlup ettiği rakibini bu sefer iç sahada deviren takım tam anlamıyla rahat bir nefes aldı. Partizan’da sezon başından beri başarılı performansıyla dikkat çeken Karadağlı Pekovic, sezonun en kötü performansına bu hafta imza attı. Tabi bunda Efes uzunlarının özellikle Ermal Kuqo’nun pota etkinliğinin payı büyük. Defansta sağlanan bu etkinliğin yanına Vujacic’in yüksek yüzdeli dış atışları eklenince Anadolu Efes bu haftayı galibiyetle geçmiş oldu.
Kazanması gereken maçlardan ilkinde Galatasaray Medical Park, Asseco Prokom’la kendi sahasında karşılaştı. Sarı-Kırmızılılar çok uzun süre geride götürdüğü hatta 15 sayı geriye düştüğü maçı, Zaza Pachulia’nın geldiği günden beri sergilediği en parlak oyununun yardımıyla kazanmayı bildi. Bu galibiyetle GS Medical Park D Grubu’nda ilk 4’e kapağı atmış gibi gözüküyor. Eğer sürpriz mağlubiyetler gelmezse veya rakipler, favori ekipler karşısında sürpriz galibiyetler almazsa bu durumun değişmesi zor gibi gözüküyor. Bu arada iki haftadır takımını büyük coşkuyla destekleyen Galatasaray taraftarından söz etmemek olmaz. Geçen sene Fenerbahçe seyircisinin Sinan Erdem’de oluşturduğu atmosferin bir benzerini bu sene Abdi İpekçi’de oluşturuyolar. Darısı diğerlerinin başına…
D Grubu'nun diğer maçında geçen hafta İstanbul’dan galibiyetle evine dönen Barcelona, bu hafta Olimpija’yı konuk etti. Galibiyete rahat uzanan Barcelona’da Juan Carlos Navarro, 14 sayı atarak Marcus Brown’un elinde bulunan Euroleague’de tüm zamanların en skoreri payesini ele geçirdi. Ayrıca Barcelona, yenilgisiz devam ettiği sezonda Top 16’i garantileyen ikinci ekip oldu. Grubun bir diğer maçında ikincilik yarışında çekişen M.Siena ve Unics Kazan karşı karşıya geldi. Unics Kazan deplasmandan Henry Domercant’ın skorer oyunuyla galibiyetle dönerek ikinci yarışına tekrar ortak oldu. Bu maç hakkında son dakikaların büyük çekişmeye sahne olduğunu ve Avrupa basketbolunun neden zevkli olduğunu bize hatırlattığını söylemekte yarar var. Eğer izlemediyseniz ve imkanınız varsa bir boş zamanınızda bu maçın son dakikalarını izlemenizi tavsiye ederim.
Bu hafta deplasmandan mağlubiyetle dönen Fenerbahçe Ülker gelecek hafta, iç sahada Olympiacos’u konuk edecek. A Grubu’nda sıralamanın ne kadar değişken olduğu ortada. Bu sebepten ötürü Fenerbahçe riskli haftalar geçirmek istemiyorsa kendi evindeki bu maçı kazanmak hatta farklı kazanmak zorunda. Atılan her sayı ikili, üçlü averajda altın değerinde olacak. Diğer Türk ekipleri Anadolu Efes ve Galatasaray Medical Park ise deplasmana gidiyorlar. Anadolu Efes Belçika’da, ilk maçta sürpriz bir yenilgi aldığı Belgacom Spirou ile karşılaşacak. Galatasaray ise uzak Kazan deplasmanında boy gösterecek. Bu maçta alınacak bir galibiyet Galatasaray’da ilk 3 için küçük bir umut yaratabilir. Diğer kalan maçlarda en göze batan karşılaşma tartışmasız Partizan-Maccabi Electra maçı. C Grubu lideri Maccabi’nin Pionir Arena’da Partizan karşısında kolay bir galibiyet alması uzak bir ihtimal gibi gözüküyor. Bu ihtimal çekişmeli bir maçın habercisi!
19 Kasım 2011 Cumartesi
Euroleague Hafta #5
A Grubu'nda, her takımın her takımı yenebileceği zaten haftalardır konuşuluyordu. 5. haftanın ardından oluşan puan durumu da bunu kanıtlar nitelikte. Grup birincisi 3 galibiyet almışken, grup sonuncusunun 2 galibiyeti var. Caja Laboral karşısında aldığı galibyetle deplasmanda ilk galibiyeti alan Bilbao ayrıca A Grubu'nda bu haftanın tek deplasman galibi oldu.
Haftanın iki büyük süprizi B Grubu'nda gerçekleşti. Brose Baskets kendi sahasında Panathinaikos'u devirirken, Zagreb ilk galibiyetini Zalgiris karşısında aldı. Brose Baskets bu galibiyetle Top 16'ya göz kırparken ikinci yenilgisini alan PAO kafalarda soru işaretleri oluşturmuş durumda. CSKA ise ilk yarısında bir nebze zorlandığı Unicaja maçını ikinci yarısında Andrei Kirilenko'nun fevkalade performansıyla galibiyete uzandı. AK 47 bu hafta gösterdiği performansla bir yandan haftanın MVP'si sıralamasında da birinci sırada.
Galatasaray geçen hafta Olimpija karşısında oynamış olduğu pozitif oyunu bu hafta Barcelona karşısında devam ettirmiş olsa da mağlubiyeti engelleyemedi. Ancak bütün izleyenlere D Grubu'nda tur atlamaya en yakın takımlardan biri olduğu hissetirdi kuşkusuz. Diğer maçlarda Siena ve Kazan rahat galibiyete ulaşarak haftayı kayıpsız atlattılar.